
Osmanlı tarihinin ihtişamlı saray duvarları arasında zaman zaman entrikalar, ihanetler ve sessizce işlenen cinayetler yaşanmıştır. Bunlardan en gizemli olanları ise zehirlenerek öldürüldüğü iddia edilen padişahlardır. Resmî kayıtlara nadiren yansıyan bu ölümler, tarihçileri yüzyıllar boyunca tartışmaya sevk etmiştir.
Kimler Zehirlendi? Gerçekten Cinayet mi?
- II. Mustafa (1695-1703): Tahttan indirildikten sonra zehirlendiğine dair iddialar vardır. Kaynaklar çelişkilidir ama ani ölümü şüpheleri artırmıştır.
- III. Selim (1789-1807): Nizam-ı Cedid reformlarına karşı çıkan yeniçeriler tarafından öldürülmüştür, ancak olay sonrası zehir verilmiş olabileceğine dair iddialar da ortaya atılmıştır.
- IV. Mehmet ve IV. Mustafa’nın da şüpheli ölümleri üzerine çeşitli zehirlenme teorileri geliştirilmiştir.
Sarayda Zehir Kullanımı ve Kimya Bilgisi
Osmanlı sarayında çalışan hekimbaşılar ve kimyagerlerin bazıları, zehirlerin etkisini çok iyi bilir ve gerektiğinde kullanırlardı. Özellikle İtalyan ve İran etkisindeki saray kimyagerleri, Osmanlı’da zehir sanatını ince ayrıntılarına kadar geliştirmişti. Zehirler çoğu zaman yemekle ya da içecekle verilirdi. Hızlı değil, ağır ağır öldüren zehirler tercih edilirdi ki ölüm doğal sebeplere benzesin.
Zehirlenmelerin Arkasındaki Politik Nedenler
Taht mücadeleleri, sadrazamların entrikaları, valide sultanların güç savaşı gibi etkenler, saray içinde sinsice yürütülen planlara zemin hazırlamıştı. Bazen padişahın reformist duruşu, bazen de askeriye ile çekişmeleri onun ölüm fermanı olabiliyordu.